Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumlulukları


ANONİM ŞİRKETLERDE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI

(ŞİRKETE KARŞI)

            A) YÖNETİM  KURULU  ÜYELERİNİN  GÖREVLERİ

     Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeliği önemli bir görevdir. Bu görevin bazı gerekleri vardır ve bu gereklerin bizzat yerine getirilmesi gereklidir. Yönetim kurulu toplantılarına ‘üye’ bizzat katılmalıdır. Yönetim kurulu toplantılarında vekaleten oy kullanılması mümkün değildir.( TK. 390/2). Bu çerçevede yönetim kurulu üyesinin ilk görevi, yasal sınırlamalar (TK. 393) veya kişisel engeller yoksa yönetim kurulu toplantılarına katılmaktır. Buna bağlı olarak orada görüş ve düşüncelerini açıklamak, alınmasını istemediği bir kararlara karşı muhalif kaldığı durumlarda muhalefet durumunu toplantı tutanağına geçirtmesi gerekir. Aksi halde, diğer yönetim kurulu üyelerinin almış olduğu karar dolayısıyla kendisi de sorumlu tutulabilecektir.

    Yönetim kurulu üyesinin üzerine düşen bir diğer önemli görev ise inceleme görevidir. Yönetim kurulu üyesi kuruluş sırasında atanmış ise kuruluş işlemlerini, daha sonraki aşamalarda atanmış ise kendisinden önceki yönetim kurulu üyelerinin yapmış oldukları işlemlerin hukuka, esas sözleşmeye ve genel kurul kararlarına uygun olup olmadığını araştırmakla görevlidir.

Yukarıda açıklanan bu bilgiler genel manada bir yönetim kurulu üyesinin şirket işlerken yerine getirmesi gereken idari görevleridir.

           B) YÖNETİM  KURULU  ÜYELERİNİN  YÜKÜMLÜLÜKLERİ

• Yönetim faaliyetlerine katılma ve inceleme yükümlülüğü

Biraz önce yönetim kurulu üyelerinin görevleri arasında sayılan bu iki husus aynı zamanda yükümlülük olarak da nitelendirilebilir. Yönetim faaliyetlerine katılma belirli şartlar altında kısıtlanabilirken inceleme yükümlülüğü hiçbir şekilde sınırlandırılamaz. Yani yönetim ve temsil yetkisi murahhaslara bırakılmış olsa bile her yönetim kurulu üyesinin inceleme ve denetleme görev ve yükümlülüğü devam eder.

• Özen borcu (TK. M369)

Özen borcu altındaki yönetim kurulu üyesi şirket işlerini görürken şirketin ortak menfaatlerini gözetmek, gerekli dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Bu borcu gerektiği gibi yerine getirmeyen yönetim kurulu üyesi şirkete, ortaklara ve şirket alacaklılarına karşı sorumlu olur. Anonim şirket yönetim kurulu üyesinin özen borcu objektiftir. Bu yüzden her bir yönetim kurulu üyesinin bilgi ve becerisine , kişisel özelliklerine bakılmasına (sübjektif ölçü) gerek yoktur. Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri dikkatli ve basiretli bir yöneticinin aynı şartlar altında seçeceği hareket tarzına uygun olarak dikkat ve özen göstermek zorundadır.

• Sadakat borcu

Sadakat borcunun en belirgin kısmını oluşturan sır saklama yükümlülüğü görev süresiyle sınırlı değildir. Yönetim kurulu üyeliği sıfatı sona erse bile ticari sırların 3. Kişilere ifşa edilmemesi gerekir.

Yönetim kurulu üyelerinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı, özel hukuk ve kamu hukukundan kaynaklanan yaptırımlarla karşılaşır.Sorumluluk davasının özel görünümleri;

-Belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması (TTK 549)

-Sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi

-Değer biçilmesinde yolsuzluk (TTK 551)

-Halktan para toplamak (TTK 552)

TTK m. 553 ise genel bir sorumluluk davasıdır.

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA; Şirketler topluluğunda da gerek hakim gerekse bağlı şirketin yönetim kurulu üyelerinin özen ve sadakat borcu vardır. Yönetim kurulu üyeleri, şirketlerinin yanı sıra aynı zamanda topluluğun menfaatini de gözetmekle yükümlüdür. Bu iki menfaat zaman zaman çatışabilir. Bu durumda uygun karar topluluk oluşturulmasının amacı dikkate alınarak verilmelidir.

Hakim şirket yönetim kurulu üyeleri, zarar doğuran bir işlem/karar/olayda , bağlı şirketin yönetimine karışmamışlarsa,sorumlulukları doğmaz.

Şirketler topluluğunda tam hakimiyet altında bulunan bir bağlı şirket varsa, bu bağlı şirket yönetim kurulu üyeleri, hakim şirketten gelen talimatların uygulanması nedeniyle şirketin uğradığı zararlardan sorumlu değildirler (TTK 204). Hakim şirketin bağlı şirkete zarar verici talimatlarına uymaktan kaynaklanan kayıplar, hakim şirket tarafında denkleştirilmezse, zarara uğrayan alacaklılar hakim şirket ve hakim şirket yönetim kurulu üyelerine karşı tazminat davası açabilirler (TTK 206/1)

Bağlı şirketin yöneticileri, bağlı şirketin batmasına bir diğer anlatımla mahvına neden olacak durumlarda, yönetim kurulu üyelerinin talimatlara uymaması ve sadakat yükümlülüğüne uygun davranması gerekir.

• Görüşmelere katılma yasağı:

TK yönetim kurulu üyelerinin bazı durumlarda toplantılara katılmasına yasak getirmiştir. Bu yasağın amacı, yönetim kurulunda görüşülecek olan konuların üyelerden birini ilgilendirmesi durumunda ikili üyelerin görüşmelere katılmasını engellemektir. Konuyu düzenleyen TK.393 yönetim kurulu üyelerinin gerek şahıslarıyla gerek bazı yakın akrabalarıyla ilgili görüşmelere katılmasını yasaklamıştır. Söz konusu maddeye göre yakın akrabalar yönetim kurulu üyesinin üst (annesi, babası, anneannesi, dedesi) ve alt soyu (oğlu, kızı, torunu) ile eşi ve 3. Dereceye kadar (3. Derece dahil) kan ve kayın hısımlarıdır.

• Şirketle işlem yapma yasağı:

Hukukumuzda her ne kadar sözleşme serbestisi olsa da, bu mutlak bir kural değildir. Bu kuralın sınırlamalarından birisi de yönetim kurulu üyesi ile anonim şirket arasındaki işlemler bakımından ortaya çıkar. Yönetim kurulu üyelerinden birisi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz. Aksi takdirde şirket, yapılan işlemlerin batıl olduğunu iddia edebilir. Yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapma yasağı emredici bir hüküm değildir. Bu nedenle bu yasak şirket esas sözleşmesiyle kaldırılabilir.

Yargıtay çoğunlukla, yönetim kurulu üyesinin izin almaksızın şirketle yaptığı işlemin geçersizlik yaptırımına tabi olduğu yönünde kararlar vermiştir. Ancak bazı kararlarında ise ilgili işlemin batıl olduğuna hükmetmiştir.

İzin alınması durumunda dahi yönetim kurulu üyesi ile yapılacak olan işlem ticari olarak mantıklı olmalı, kendisine veya yakınlarına çok yüksek menfaatler sağlamamalıdır. Örneğin yönetim kurulu üyesinin kendi işyerini şirkete kiralaması durumunda bir şirket ile üye arasında bir menfaat çatışması olacağı açıktır. Kira bedelinin yüksekliği yönetim kurulu üyesinin menfaatine, düşüklüğü ise şirket menfaatinedir. Bu işleme genel kurul izin verse dahi, yönetim kurulu üyesinden işlemi 3. Kişi ile işlem yapıyormuş gibi gerçekleştirmesi gerekir.

Yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapma yasağına aykırı davranışı, sorumluluğunu doğurur. Bu durumda şirket, yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu kapsamında tazminat talebinde bulunabilir. Uğranılan menfi zarar talep edilebilir. Ayrıca varsa şirket yoksun kalınan karı da menfi zarar kapsamında talep edebilir.

• Rekabet yasağı:

Yönetim kurulu üyelerinin en önemli yükümlülüklerinden birisi de rekabet yasağına tabi olmalarıdır. Rekabet yasağının anlamı, yönetim kurulu üyesinin, şirket konusuna giren ticari işlemleri kendisi veya başkası hesabına yapamamasıdır. Bunan başka, yönetim kurulu üyesinin, görev aldığı anonim şirket ile aynı konularda faaliyet gösteren başka bir şirkete sınırsız sorumlu olarak girmesi de rekabet yasağının kapsamına girmektedir. Sınırlı sorumlu ortak olmak ise kural olarak rekabet yasağının kapsamına girmez. Ancak sınırlı sorumlu ortak olsa bile o şirkette yönetim kurulu üyeliği, murahhaslık veya müdürlük üstlenmişse bunu da rekabet yasağının kapsamına giren bir husus olarak ele almak gerekir. Rekabet yasağının ihlal edildiğinden söz edebilmek için kusur şartı aranmaz. Rekabet yasağına aykırı davranış sonucunda uygulanacak müeyyide için anonim şirkete seçimlik bazı haklar tanınmıştır. Buna göre:

_ İlgili yönetim kurulu üyesinden, uğranılan zararın tazmin edilmesi istenebilir

_ Yapılan işlemin şirket adına yapılmış sayılması istenebilir

_ Üçüncü kişi hesabına bir sözleşme yapılmışsa, bu sözleşmeden doğan menfaatlerin şirkete aidiyeti istenebilir.

Bunlardan başka, şayet yönetim kurulu üyesi aynı konu ile uğraşan başka bir şirkete sınırsız sorumlu olarak girmişse, doktrinde, üyenin ikinci şirketten çekilmesini ve bu şirketten elde ettiği menfaatlerin anonim şirkete devrini talep etmek yetkisinin bulunduğu da kabul edilmektedir. Ayrıca, azil suretiyle yönetim kurulu üyeliği sıfatına son verilebilir. (TK. 364)

Rekabet yasağına aykırı davranılmış olması, yaptırımların uygulanması için tek başına yeterli değildir. Anılan hakların kullanılabilmesi ve hangi kararın geçerli olacağının tespiti için yönetim kurulu kararına ihtiyaç vardır. Bu toplantı ve oylamaya doğal olarak yasağı ihlal eden üye katılamayacaktır.

İhlal dolayısıyla anonim şirketin talep haklarının kullanılması 3 aylık ve 1 yıllık zamanaşımına tabidir.

• Şirkete Borçlanma yasağı: (TK. 395)

Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayanyakınlarının şirkete nakden borçlanması yasaklanmıştır. Şirkete borçlanma yasağına uyulmaması ise çeşitli yaptırımlara bağlanmıştır.

  • İlk yaptırım , şirkete borçlanılan tutar için, şirket alacaklılarının borç alan kişi için doğrudan takip edilebilmesidir. (TK. 395/2)

-İkinci yaptırım ise yasağı ihlal edenlerin üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile

cezalandırılmalarıdır. (TK.562)

Bu hükme göre örneğin; yasağa rağmen şirket hesabından yönetim kurulu üyesinin oğlu (B)’ye 50.000 TL borç verilmişse, şirketten alacaklı olan üçüncü şahıs (C) alacağının tahsili amacıyla , (B) aleyhine doğrudan doğruya takip veya dava yoluna gidebilir.

Şirkete borçlanma yasağı bu şekilde düzenlenmekle birlikte bazı istisnai durumlarda öngörülmüştür. Buna göre; şirketler topluluğuna dahil olan şirketler (TK 202 saklı kalmak üzere) birbirlerine kefil olabilir ve garanti verebilirler.

Diğer Yazılar

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir

boşanma süreci

Boşanma Süreci Nasıl İşler?

Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi sürecidir. Bu süreç, çiftlerin karşılıklı anlaşma veya bir tarafın talebi üzerine başlatılabilir. Boşanma süreci şu adımlarla ilerler: 1.

Soru Sor

Son Blog Yazıları

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir