Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir dava olarak açılması gereklidir.
Eğer mal paylaşımı davası boşanma davasıyla eş zamanlı olarak açılırsa, mahkeme, boşanma davasının kesinleşmesini bekler ve mal paylaşımı davasını bekletici mesele yapar. Yani, önce anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası sonuçlandırılmalı ve boşanma kararı kesinleşmelidir. Bu aşamadan sonra mal paylaşımı davası işlemeye başlar.
Türk Medeni Kanununda yapılan değişiklikle 2002 yılından itibaren, yasal mal rejimi olarak “edinilmiş mallara katılma” sistemi uygulanmaya başlanmıştır. Bu rejime göre, evlilik süresince eşler tarafından edinilen mallar ortak kabul edilir ve her iki eş de bu mallar üzerinde eşit haklara sahiptir. Ayrıca, her eşin kendine ait kişisel malları da vardır. Bu sistemde, taraflar malvarlıklarını yarı yarıya paylaşırlar.
Ancak, 2001 yılından önce yapılan evlilikler için “Mal Ayrılığı Rejimi” geçerlidir. Bu rejimde, her eş yalnızca kendi adına kayıtlı mallar üzerinde hak sahibidir. Eşlerden birinin adına kayıtlı olmayan bir mal üzerinde diğer eşin hak iddiasında bulunması genellikle mümkün değildir.
Mal paylaşımı, özellikle boşanma veya miras gibi durumlarda gündeme gelen önemli bir konudur. Adil ve hukuki bir şekilde mal paylaşımı yapmak, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları minimize etmek ve her iki tarafın da haklarını korumak açısından büyük önem taşır. Bu makalede, boşanmada mal paylaşımının nasıl yapılması gerektiği, hangi unsurların göz önünde bulundurulması gerektiği ve bu sürecin hukuki boyutları ele alınacaktır.
Yazı İçeriği
ToggleBoşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Olur?
Boşanmada mal paylaşımında temel kural evlilik birliği devam ederken edinilmiş malların yarı yarıya paylaşılmasıdır. Ancak eşlerin kişisel malları bu kapsamın dışındadır. Kişisel mal kimin ise boşanmadan sonra onda kalmaya devam eder. Eşlerin sahip olduğu kişisel mallar kanundan ya da eşler arasında yapılmış sözleşmeden ötürü olabilir. Kanundan doğan kişisel mallar TMK m.220’de şöyle sıralanmıştır:
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
- Manevî tazminat alacakları,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Kanun ayrıca eşlere, edinilmiş mallara dâhil olması gereken bir mesleğin yürütülmesi ya da işletmenin çalışmasından elde edilen malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kararlaştırma imkânı tanımıştır. Eşler yine sözleşmeyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara değil kişisel mallara dâhil olacağını kararlaştırabilir.
Edinilmiş Mal Nedir?
Edinilmiş mallar, evlilik birliği içerisinde tarafların ortak yaşantısı sonucunda elde ettikleri mal varlıklarını ifade eder. Bu mallar, evlilik süresince çiftlerin birlikte kazandıkları ve sahip oldukları her türlü mal ve geliri içerir. Edinilmiş malların kapsamı geniş olup, çiftlerin ekonomik hayatlarının bir yansıması olarak görülür.
Edinilmiş Malların Kapsamı
Edinilmiş mallar genel olarak şu unsurları içerir:
Evlilik Süresince Kazanılan Gelirler:
- Çiftlerin işlerinden veya mesleklerinden elde ettikleri maaşlar ve ücretler
- İşverenlerden alınan primler ve ikramiyeler
Taşınır ve Taşınmaz Mallar:
- Evlilik süresince satın alınan ev, araba, işyeri gibi taşınmazlar
- Mobilya, elektronik eşya gibi taşınır mallar
Sosyal Güvenlik ve Emeklilik Ödemeleri:
- Çiftlerden birinin çalışması sonucunda kazanılan sosyal güvenlik primleri
- Emeklilik ödemeleri ve diğer sosyal güvenlik hakları
İşletmelerden Elde Edilen Gelirler:
- Çiftlerin ortak veya bireysel olarak sahip olduğu işletmelerden elde edilen gelirler
- İşletmenin kar payları ve diğer gelir kaynakları
Edinilmiş Malın Koşulları
Bir malın edinilmiş mal olarak kabul edilebilmesi için, evlilik birliği devam ederken elde edilmiş olması gerekmektedir. Bu, malların evlilik süresi boyunca çiftlerin ortak çabaları sonucunda kazanıldığını ifade eder. Edinilmiş mallar, eşlerin boşanma durumunda nasıl bölüşüleceği konusunda büyük bir öneme sahiptir. Türkiye’de, 2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu’na göre, edinilmiş mallar eşit olarak paylaşılmaktadır. Ancak, bu paylaşımdan önce her iki eşin kişisel malları ve borçları dikkate alınır.
Edinilmiş Malların Paylaşımı
Boşanma durumunda, edinilmiş malların nasıl paylaşılacağı önemli bir konudur. Türk Medeni Kanunu’na göre, edinilmiş mallar eşler arasında eşit olarak bölüşülür. Ancak, bu paylaşım yapılmadan önce her iki eşin kişisel malları ve borçları değerlendirilir. Kişisel mallar, eşlerin evlilik öncesinde sahip oldukları veya miras yoluyla elde ettikleri mal varlıklarıdır. Borçlar ise, her iki eşin evlilik süresince birlikte ya da bireysel olarak üstlendikleri finansal yükümlülüklerdir.
Kişisel Mallar
Edinilmiş mallar dışında, her iki eşin kişisel malları da bulunmaktadır. Bu mallar, evlilik birliği süresince çiftlerin birlikte kazandıkları mallardan ayrı olarak değerlendirilir ve paylaşımda dikkate alınmaz. Kişisel mallar şunları içerir:
- Eşlerin evlilik öncesinde sahip oldukları mallar
- Miras veya bağış yoluyla elde edilen mallar
- Manevi tazminat alacakları
- Eşlerin kişisel kullanımı için alınan eşyalar
Boşanmada Hangi Mallar Paylaşıma Konu Edilmez?
Boşanma sürecinde, belirli mallar mal paylaşımına dahil edilmez. Eşlerden birine miras kalan veya bağışlanan eşyalar, kişisel mallar, ziynet eşyaları, eşlerin aldıkları manevi tazminat ödemeleri ve evlilik öncesinde edinilmiş olan tüm mallar (evlilik süresince bu mallardan elde edilen gelirler hariç) bu kapsama girer. Bir malın kişisel mal olduğunu öne süren eş, bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Ancak, bu kurala bazı istisnalar da uygulanabilir. Örneğin, evlilik öncesinde kredi ile alınan bir malın kredi ödemeleri evlilik süresince yapılmaya devam edilmişse, evlilik süresince yapılan bu ödemeler mal paylaşımına dahil edilebilir.
Evlilik süresince, eşlerden birine kendi akrabaları tarafından yapılan bağışlar veya miras gibi karşılıksız kazandırmalar kişisel mal olarak kabul edilir ve boşanmada paylaşıma dahil edilmez.
Dava Süreci
Boşanma davasının sonuçlanmasının ardından, taraflar edinilmiş malların paylaşımı için ayrı bir dava açabilirler. Mahkeme, tarafların sunduğu beyanları, delilleri ve hukuki argümanları inceleyerek adil bir paylaşım kararı vermeye çalışır. Paylaşım, malların kimin adına kayıtlı olduğuna göre değil, dava tarihindeki değerlerine göre yapılır.
Mal Rejimi Ne Zaman Sona Erer
Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabul edilmesi durumunda sona erer. Mahkeme tarafından evliliğin boşanma nedeniyle sona erdirilmesi durumunda ise, mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere sona erer.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Açma Süresi (Zamanaşımı)
Boşanma davalarından sonra açılacak mal paylaşım davaları için zamanaşımı süresi, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu davalar için belirlenen zamanaşımı süresi 10 yıldır. Pratikte, mal paylaşım davaları boşanma davası ile birlikte de açılabilir. Ancak, boşanma davası devam ederken açılan mal paylaşım davaları, boşanma kararı verilene kadar bekletilir. Bu durumun tek istisnası, anlaşmalı boşanma protokolü ile mal rejiminin tasfiyesinin de kararlaştırılmasıdır.
Edinilmiş Mallarda Sahiplik
Edinilmiş mallarla ilgili davalarda, mahkeme genellikle malların kayıtlı sahibinin bu mallara sahip olmaya devam etmesine karar verebilir. Ancak, dava tarihindeki malların değeri hesaplanarak, bu değerin yarısı diğer tarafa tazminat olarak ödenir. Böylece, edinilmiş malların değeri adil bir şekilde paylaşılmış olur.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Boşanma durumunda, eşler arasındaki mal paylaşımı davasına bakmaya Aile Mahkemesi görevlidir. Bu mahkemeler, 4787 sayılı kanun ile kurulmuş olup, boşanma sürecindeki mal paylaşımı davalarını ele almakla yetkilidir.
Çekişmeli ve Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Farklı Mı?
Çekişmeli ve anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı doğal olarak farklıdır. Çünkü tarafların boşanmada mal paylaşımı davası açmadan önce hangi malların kişisel mal sayılacağı konusunda anlaşmaya varması mümkündür. Bu tür mal paylaşımı davalarında kanuna aykırı bir durum olmadığı sürece eşlerin istediği şekilde mallar taksim edilebilir.
Zina ve Hayata Kast Sebebiyle Boşanmada Mal Paylaşımı
Boşanmada mal paylaşımı davası zina ve hayata kast sebebiyle boşanılması durumunda açılmış ise mahkeme, kusurlu eşin artık değerdeki oranını hakkaniyete uygun olarak azaltabilir hatta ortadan kaldırabilir. Ancak bu durum diğer alacaklar için kusurlu eşin talep hakkını ortadan kaldırmaz. Katılma alacağının hakkaniyete uygun olarak azaltılması ya da tamamen kaldırılabilmesi için temel şart eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olmasıdır.
Sonuç
Mal paylaşımı, dikkatli ve adil bir şekilde yapılması gereken karmaşık bir süreçtir. Evlilik süresince kabul edilen mal rejimi, tarafların katkıları ve ekonomik durumları gibi birçok faktör bu süreci etkiler. Hukuki prosedürlere uygun hareket etmek, tarafların haklarını korumak açısından büyük önem taşır. Mal paylaşımında hukuki destek almak, tarafların mağdur olmamasını ve adil bir paylaşım yapılmasını sağlar.
Mal paylaşımı konusunda daha fazla bilgi ve hukuki destek almak için uzman bir avukata başvurmanız önerilir. Adil ve hukuki bir mal paylaşımı, tarafların haklarını korumak ve anlaşmazlıkları minimize etmek açısından büyük önem taşır.