İş Davası Türleri

İş Davası Nedir?

İş davası işçi veya işveren tarafından uğranılan haksızlığın giderilmesi talebiyle açılan bir dava çeşididir. İş hacminin gün geçtikçe genişlemesi itibariyle günlük hayatta sıklıkla işçiler ve işverenler arasında uyuşmazlıklara tanık olmaktayız. Tarafların aralarındaki anlaşmazlıkları bir araya gelerek çözemediği ve bu hususlarda uzlaşmaya varamadığı durumlarda kendilerine iş mahkemesinde dava açma hakkı doğar. Uygulamada genellikle iş davalarının işçiler tarafından yöneltildiğini gözlemlense de işverenler de iş davasının davacısı konumunda olabilirler.

İş Davası Türleri

Hukuken başvurabileceğiniz çeşitli iş hukuku davaları mevcuttur. Bunlar;

Maruz kaldığınız haksızlığı en hızlı ve etkili şekilde giderebilmek için işçi avukatlarına danışabilir ve daha fazla hak kaybına uğramadan hukuki sürecinizi başlatabilirsiniz.

  • İŞ DAVASI TÜRLERİ

Türk Hukukunda düzenleme alanı bulmuş pek çok iş davası bulunmaktadır. Bu davalar genellikle işverene karşı açılmakla birlikte işçilerin de davalı konumda olduğu davalar da mevcuttur. İş hukukundan doğan alacaklar, tazminatlar ve tespit edilmesi gereken önemli hususlar için iş davaları gündeme gelir. Bu davalar kural olarak İş Mahkemelerinin görev alanı içerisindedir. Uygulamada en sık rastlanılan iş davaları; işe iade davası başta olmak üzere iş kazası tazminat davası, kıdem tazminatı alacağı davası, ihbar tazminatı alacağı davası, hizmet tespit davası, kötü niyet tazminat davası, fazla mesai alacağı davası, haklı fesih davaları ve maaş alacağı davasıdır.

  • İş Davası Nedir?

İş davası işçi veya işveren tarafından uğranılan haksızlığın giderilmesi talebiyle açılan bir dava çeşididir. İş hacminin gün geçtikçe genişlemesi itibariyle günlük hayatta sıklıkla işçiler ve işverenler arasında uyuşmazlıklara tanık olmaktayız. Tarafların aralarındaki anlaşmazlıkları bir araya gelerek çözemediği ve bu hususlarda uzlaşmaya varamadığı durumlarda kendilerine iş mahkemesinde dava açma hakkı doğar. Uygulamada genellikle iş davalarının işçiler tarafından yöneltildiğini gözlemlense de işverenler de iş davasının davacısı konumunda olabilirler.

İş Davası Türleri

Hukuken başvurabileceğiniz çeşitli iş hukuku davaları mevcuttur. Bunlar;

İşe iade davası

Haklı sebep olmaksızın iş sözleşmesi feshedilen işçinin işine geri dönmesi için başvurulan hukuki bir yoldur. Detaylı bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.

İş kazası tazminat davası

İş kazası tazminatı işyerinde işçinin iş ilişkisi içerisinde yaralanması veya ölmesi durumunda meydana gelen bir müessesidir. Bu tazminat işçinin ölümü halinde kanuni mirasçılarına ödenmektedir. Hem maddi hem de manevi tazmini amaçlar.

Kıdem tazminatı alacağı davası

Kıdem tazminatı almaya hak kazanan işçi tarafın açılan bir davadır. Bu konu ile alakalı ayrıntılı bilgiyi diğer yazılarımızda bulabilirsiniz.

İhbar tazminatı alacağı davası

Bildirim süresine uyulmaksızın feshedilen iş sözleşmeleri uyarınca açılan bir davadır. Kural olarak hem işçi hem de işveren tarafından açılabilir.

Hizmet tespit davası

Kimi durumlarda işçilerin hizmet süreleri Sosyal Güvenlik Kurumu’na eksik bildirilmiş olabilir. Bununla birlikte işveren tarafından kötüniyetle işe giriş ve çıkış yaptırılan işçiler de mevcuttur. Tüm bu durumlarda SGK’ya hizmetleri geç giriş yapılan işçiler tarafından hizmet tespit davası açılabilir. Sigortasız çalıştırılan işçiler de hizmet tespit davası açabilir.

Kötü niyet tazminat davası

İş sözleşmesi işveren tarafından kötü niyetle feshedilen işçi tarafından açılabilen bir davadır. İhbar tazminatından bağımsız olarak talep edilir. İş güvencesinden yararlanamayan işçilerin başvurabileceği hukuki bir yoldur.

Fazla mesai ücreti davası

Normal çalışma süresinden fazla çalışan işçilerin işverenden alacakları maddi bir tazminattır. Bu dava türünde fazla mesailerin ödenip ödenmediği tespit edilerek ücretin kazanılma şekli, miktarı, faiz oranı gibi hususlar değerlendirilir.

Haklı fesih davaları

Hukuken işçiye ve işverene haklı nedenlerle iş ilişkisini feshetme hakkı tanınmıştır. Kimi durumlarda taraflar arasında haksız fesih durumu yaşanabilir. İşçi veya işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda haklı fesih davaları gündeme gelir.

Maaş alacağı davası

İşçilerin işyerinde emeklerinin karşılığı olarak kazandıkları ücretin ve buna bağlı olarak diğer haklarının ödenmesi için açılan maddi bir tazminattır. İkramiye, prim, yol ve yemek ücretleri gibi ek hususlar da incelenir.  

Maruz kaldığınız haksızlığı en hızlı ve etkili şekilde giderebilmek için işçi avukatlarına danışabilir ve daha fazla hak kaybına uğramadan hukuki sürecinizi başlatabilirsiniz.

İşe İade Davası

İşe iade davası işçiler tarafından, iş sözleşmesinin feshi durumlarında kullanılabilen bir dava hakkıdır. İşçi iş sözleşmesinin feshedildiğine dair bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde feshin geçerli bir sebebe dayanmadığı iddiası ile işe iade talebiyle önce arabulucuya başvurmak zorundadır. İşçiler İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca kural olarak öncelikle zorunlu arabuluculuk müessesine başvurduktan sonra bu davayı açmaya hak kazanırlar. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği  tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. İşe iade davası mahkeme kararıyla kabul edilirse işçi işverene tekrar işe başlatılması hususunda bir başvuruda bulunur.

İşe İade Davası Şartları 

Bu davanın açılabilmesi için birtakım dava şartları kanun koyucu tarafından öngörülmüştür. İşe iade davası açmanın şartları aşağıda yer almaktadır.

  • İşverenin işyerinde en az 30 işçi çalıştırıyor olmalıdır.

İşverenin aynı sektörde birden çok işyerinin olması durumunda işyerinde çalışan işçi sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenmektedir. Bu işçilerin belirli-belirsiz süreli, daimi-sürekli veya tam-kısmi çalışan olması önem arz etmemektedir. Önemli olan husus bu işçilerin iş sözleşmeleri mevcut durumda devam ediyor olmalıdır. Bu bağlamda fiilen orada çalışıyor olmaları şart değildir. Yargıtay içtihatları uyarınca işçi sayısının tespiti iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle orada çalıştırılan işçi sayısına göre belirlenir.

  • Dava açmak isteyen işçinin o işyerinde en az 6 aylık kıdem sahibi olmalıdır.

Kıdem süresi işverene ait tüm işyerlerinde çalışma hesaba katılarak belirlenir. İşyerlerinin aynı iş kolunda olması önemli değildir. İşverenin hesabına çalışmak yeterlidir. İşyerleri değişik olsa da işveren aynı olmalıdır.

  • İşçi-işveren arasındaki iş sözleşmesi belirsiz süreli olmalıdır.

İş sözleşmesi belli bir süre için yapılmamış ise bu sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşme olduğu kabul edilir. Ancak belirtmek gerekir ki, kimi durumlarda taraflar pek çok kez belirli sözleşme yapmaktadırlar. Yargıtay ise belirli sözleşmelerin esaslı bir neden olmadıkça pek çok kez üst üste yapılmasını kabul etmemekte ve bunları belirsiz süreli sözleşme kabul ederek işçiye işe iade davası açma hakkı tanımaktadır.

  • Dava açmak isteyen işçi işveren vekili sıfatında olmamalıdır.

Kural olarak işveren vekilleri işe iade davası açma hakkına sahip değillerdir. İşyerinin ve işletmenin yönetiminde söz hakkı bulunan bu kişiler iş güvencesinden yararlanamamaktadırlar. Eğer bu kişiler işyerinin tamamını sevk ve idare ediyor ise ve işçileri işe alıp çıkarma yetkileri bulunuyor ise işveren vekili olarak bu davayı açamazlar. Ancak az önce belirttiğimiz iki yetkiden birinin bulunmadığı durumlarda işveren vekilleri de bu iş güvencesinden yararlanabilirler. Daha detaylı bilgi için İstanbul işçi avukatlarından hukuki destek talep edebilirsiniz.

  • İşverenin iş sözleşmesini feshetmesi haklı bir sebebe dayanmamalıdır.

İşveren kimi durumlarda işçisiyle arasındaki belirsiz süreli iş sözleşmesini feshedebilir. Ancak bu feshin kanuni olarak korunması için haklı sebepleri olması gerekmektedir.  İşveren haklı bir sebep bulunmaksızın işçisinin iş sözleşmesini fesheder ise işçi işe iade davası için dava şartını sağlamış olur.

İşe İade Davası Açma Süresi 

İş sözleşmesi feshedilen işçi kanunda belirtilen sürede işe iade talebiyle öncelikle arabulucuya başvurmak zorundadır. Kural olarak fesih bildiriminde sebep gösterilmediğini veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığını iddia eden işçi fesih bildiriminin kendisine tebliğinden itibaren bir ay içinde arabulucuya başvurmalıdır. Arabulucuya başvurmak zorunlu dava şartıdır. Arabulucuya başvuran işçi bu hususta işveren ile anlaşmaya varamaz ise son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesinde işçi avukatları yardımıyla hukuki sürecini başlatabilir. Kanunda öngörülen bu iki farklı süre hak düşürücü niteliktedir. Belirtilen sürelerde arabulucuya başvurmayan işçinin dava hakkı ortadan kalkmış olur. Dolayısıyla olası hak kayıplarını engellemek için işçi avukatlarıyla birlikte hareket etmenizi tavsiye etmekteyiz.

İşe İade Davası Ne Kadar Sürer

İş hukuku davaları kural olarak İş Mahkemelerinde görülmektedir. İşe iade davaları kanuna göre 2 ayda sonuçlandırılması belirtilmişse de, uygulamada ise mahkemelerin iş yoğunluğu nedeniyle ortalama 1 yıl içerisinde karara bağlanmaktadır.

İşe İade Davası Sonucu

İş sözleşmesi işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkeme tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Mahkeme feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

İş Davası Avukatı

İş davası avukatları işçi ve işveren arasındaki mevcut uyuşmazlığın giderilmesi için müvekkiline hukuki hizmet sunan kişidir. İş hukuku oldukça teknik bir alan olup davanızın lehinize sonuçlanması ve hak kaybına uğramamak için iş hukukunda uzman bir iş davası avukatıyla hukuki sürecinizi yönetmeniz daha doğru olacaktır. İş davası avukatları işe iade davası, kıdem tazminatı alacağı davası, ihbar tazminatı alacağı davası, fazla mesai alacağı davası, iş kazaları gibi çeşitli davalara bakmaktadır.

Detaylı bilgi edinmek için İş hukuku avukatlarımıza danışabilirsiniz.

Diğer Yazılar

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir

boşanma süreci

Boşanma Süreci Nasıl İşler?

Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi sürecidir. Bu süreç, çiftlerin karşılıklı anlaşma veya bir tarafın talebi üzerine başlatılabilir. Boşanma süreci şu adımlarla ilerler: 1.

Soru Sor

Son Blog Yazıları

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir