İş Hukuku Nedir?

İş Hukuku Nedir?

İş hukuku en yalın tanımıyla bağımlı çalışma durumunu düzenleyen özel hukuk dallarından biridir. Özellikle sanayi devriminden sonra bağımlı çalışan işçi sınıfının artmasıyla bu hukuk dalı gelişerek günümüze ulaşmıştır. İş hukuku, işçilerin korunmasını hedeflemektedir. Gerek işçilerin maddi durumlarını gerek psikolojik gerekse sosyal durumlarını düzenlemekte ve işçi yararına hükümler barındırmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği hususunda da önlemler almaktadır. İş hukuku en genel anlamda işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenler.  Kanun koyucunun iş hukukunu kanuni güvence altına almasının sebebi işçiyi işverene karşı korumaktır. Değişen ve gelişen hayat koşulları ile birlikte işçi sayısı gün geçtikçe artmakta ve bununla birlikte işçi sınıfının korunması ihtiyacı gündeme gelmektedir. Uygulamada sıklıkla görülen işçi-işveren arasındaki çatışmaları adil bir şekilde çözüme kavuşturabilmek için bazı hükümler konulmuştur. Gelişen ve değişen hayat şartlarına ve sosyal ve ekonomik değişiklikler karşısında işçiyi güvence altında tutan iş hukuku kendine özgü bir hukuk dalıdır. İstanbul işçi avukatlarının desteğiyle hukuki sürecinizi kolaylıkla başlatabilirsiniz.

İş Hukukunun Temel Kavramları

İş Kanunu’nun 2.maddesi uyarınca iş hukukunun temel kavramları; işçi, işveren, işveren vekili ve alt işveren, işyeri kavramlarıdır.

İşçi Nedir

Kimlerin işçi statüsüne dahil olacağı iş hukukunun önemli konularından biridir. İşçi kural olarak bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan gerçek kişileri ifade etmektedir. İş sözleşmesi uyarınca işçi çalışmayı taahhüt ederken işveren ise belirlenen ücreti ödeme borcu altına girer. Önemli olan husus iş sözleşmesine göre çalışmaktır. Bir hizmet akdine bağlı olarak herhangi bir işte ücret karşılığında çalışan kişilere işçi denir. Ücretsiz çalışanlar işçi sayılmazlar. Bununla birlikte ücretin işveren tarafından ödenmesi zorunlu olmayıp üçüncü kişilerce de ödenebilir. Ücret, muhakkak yapılan çalışmanın yani emeğin karşılığı olarak ödeniyor olmalıdır. Bu bağlamda iş yerinin hangi nitelikte olduğu önem arz etmez. İşçi, işverenin oluşturduğu organizasyon içinde onun emir ve direktiflerine uygun olarak çalışır. İşyerinin işverene ait olup olmaması önemli değildir. İşçiler, gerçek kişilerdir. Bir başka deyişle şirket, dernek ve vakıf gibi tüzel kişiler işçi sıfatını alamazlar. İşçi statüsünü kazanıp kazanmamak davanızın gidişatını etkileyen en önemli unsurdur. Daha detaylı bilgi almak için iş avukatlarından hukuki destek talep edebilirsiniz.

Stajyer Nedir?

Stajyer, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda veya Yükseköğretim Kurumlarında verilmekte olan her düzeydeki alana özgü olarak belirlenen teorik ve uygulamalı dersler dışında, öğrencilerin öğretim programlarıyla kazandırılmasını hedefleyen mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmeleri amacıyla mesleki çalışma yapan kişilerdir. Stajyerler, mevcut işi öğrenmek ve bu alanda gelişmek için işveren yanında çalışırlar. Stajyer, işçi veya çırak değillerdir. Çıraklardan farkı stajyerlerin bu meslekte belli bir bilgi seviyesine sahip olmalarıdır.

Çırak Nedir?

Çırak statüsüne Mesleki Eğitim Kanunu’nda yer verilmiştir. Bu kanunun üçüncü maddesi uyarınca çırak, çıraklık sözleşmesi ile bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını bu iş alanı içerisinde geliştiren kişilerdir. Çıraklık müessesinin en önemli amacı bir meslek veya sanatın ilgili kişi (usta) tarafından öğrenilerek ve gelişim göstererek bu alanda duyulan personel ihtiyacının karşılanmasıdır. Kural olarak çırakların bünyesi ve sağlık durumu bu alanda çıraklık yapmaya engel teşkil etmemelidir. En az ortaokul veya imam hatip okulu mezunu olmak da aranan bir diğer husustur. Çıraklık sözleşmesi çırak reşit değil ise çırağın velisi ile yapılmalıdır. 

İşveren Nedir?

İşçi çalıştıran kişi ve kurumlara işveren denir. İşveren, gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişiliğe haiz olan ya da olmayan kurum ve kuruluşlar olabilir. İşçi kural olarak işverene karşı hizmet edimi taahhüt eder. İşveren işçiden hizmet edimi talep edebilir ve talimat verebilir.  Hizmet sözleşmesi altında bir kişiyi ücretle çalıştıran kişi işveren statüsüne dahil olur. Bu bağlamda işverenin işçisini başkasına ait işyerinde çalıştırması da onun işveren olmasını etkilemez. İster özel hukuk ister kamu hukuku tüzel kişileri işveren olabilir. Dernekler, vakıflar, şirketler, belediyeler, sendikalar hizmet sözleşmesi ile işçi çalıştırıp işveren konumuna girerler.

İşveren kural olarak işletmeyi idare eden kişidir. Buna bağlı olarak işçi üzerinde birtakım yetkileri vardır. İşverenin kural koyabilme ve direktif verebilme hakkı bunlardan biridir. Bununla birlikte işyerini idare etme, işi düzenleme işverenin yetkileri arasındadır. Gerekli durumlarda işverenin ceza verme yetkisi de bulunmaktadır. Çalışma koşulları ihlal edildiğinde işveren bazı tedbirlere başvurabilir. Ancak bu yetkinin kötüye kullanılmaması ve amacını aşmaması gerekmektedir. İşçinin uyarılması ve kusur bildirilmesi, iş pozisyonunun değiştirilmesi, sözleşmenin feshi gibi yaptırımlar uygulayabilirler. Bir işçinin birden fazla işvereni olabilir. Detaylı bilgi için iş avukatlarından hukuki yardım alabilirsiniz.

Alt İşveren

İşverenin kendi işçisini başkasına ait bir işyerinde görevlendirmesi durumunda alt işveren statüsü gündeme gelir. Başkasına ait işyerinde kendi işçilerini çalıştıran kişilere alt işveren veya taşeron adı verilir. Bir nevi aracı olan bu alt işverenler iş ve işyeri yönetiminde görev almazlar. Bu hallerde alt işverenin işçileri diğer işverenin işyerinde çalışırlar. İşveren ve alt işveren işçilere karşı birlikte sorumluluk üstelenirler. Olası bir durumda işçiler hem işverene hem de alt işverene başvurabilir.

İşveren Vekili Nedir?

Bazı durumlarda işveren işletmeye ait tüm işleri tek başına idare etmekte zorlanabilir. Böyle durumlarda işveren için vekil tayin edilmesi gündeme gelir. Kimi durumlarda ise hukuki engeller veya sağlık sorunları nedeniyle işverenin vekil tayin etmesi gerekebilir. İşveren vekili kural olarak işverenin menfaatlerini koruyan kişidir. Özellikle işverenin bir tüzel kişi olması durumunda bu işyerinin müdürleri işveren hesabına hareket eden işveren vekilleridir. Bu kimseler işverenin hesabına hareket ederek iş yeri yönetiminde görev almaktadırlar. İşveren vekili ve işveren arasında muhakkak vekalet sözleşmesi olma zorunluluğu yoktur. Bu bağlamda hizmet akdinin varlığı yeterlidir. Bir kimse aynı anda hem işçi hem de işveren vekili olarak görev yapabilir. Buradaki önemli husus, işveren vekilinin muhakkak iş ve işyeri yönetiminde görev almasıdır.

İşyeri ve İşletme nedir?

İşin yapıldığı yer kural olarak işyeridir. İşçiler prensip olarak işlerini işyerinde yerine getirirler. İşyerinin unsurları bulunmaktadır.

  • Çalışma gücü yani personeller
  • Maddi araçlar yani iş araçları, makinalar, binalar
  • Örgütlenme
  • Teknik amaç yani işyerinin satış, imal gibi saiki

İşletme ise daha farklı bir kavramdır. İşletme bir iş yerinden oluşabileceği gibi birden fazla işyerini de içinde barındırabilir.  İşletmenin unsurları bulunmaktadır. Bunlar;

  • Personeller
  • İşletme şefi yani son söz hakkına sahip en üst organ
  • İşletmenin konusu olan faaliyetin sürekli ve bağımsız olması

İş Hukukunun Kapsamı

İş hukuku ve buna bağlı olarak İş Kanunu işveren ile arasındaki iş sözleşmesine dayanarak çalışan işçilerin çalışma şartlarını düzenler. Bununla birlikte işçilerin çalışma ortamına ilişkin haklarını ve sorumluluklarını da kanuni güvence altına alır. Bu kanun faaliyet konusunu önem arz etmeksizin tüm işyerlerinde işveren, işçi ve işveren vekillerine uygulanır.

İş Hukuku Neleri Kapsar?

İş hukuku kendi bünyesinde bireysel iş hukukunu ve toplu iş hukukunu barındırmaktadır. Bireysel iş hukuku iş hukukunun temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda bireysel iş hukuku işçi-işveren arasındaki iş ilişkisini ve bu ilişkiye devlet müdahalesini düzenlemektedir. Toplu iş hukuku ise daha çok sendika hukuku olarak halk arasında bilinmektedir. Toplu iş sözleşmelerinin yapılması ve bu kapsamda barışçıl ve mücadeleci yollarla sorunların çözümlenmesini amaçlayan iş hukuku dalıdır. İstanbul işçi avukatlarından konu ile alakalı daha kapsamlı bilgi alabilirsiniz. 

İş Hukuku Kimleri Kapsar?

Çalışanlar kural olarak bağımlı ve bağımsız çalışanlar olmak üzere iki farklı kategoriye ayrılır. Bağımlı çalışanlar memur ve işçi sınıflarını kapsamakta iken bağımsız çalışanlar serbest meslek sahipleri, esnaf ve zanaatkârları bünyesinde barındırmaktadır. Buna rağmen iş hukuku yalnızca işçi-işveren arasındaki iş ilişkisini düzenlemektedir.

İş Kanunu Kapsamı Dışındaki İşler Nelerdir?

İş Kanunu’nun dördüncü maddesinde belirtilen işlerde bu kanun hükümleri uygulanmaz. Bu işler;

  • Deniz ve Hava Taşıma İşlerinde
  • Elli (50) ve daha az işçi çalıştıran Tarım ve Orman İşlerinin Yapıldığı İşyerleri veya İşletmelerde
  • Bir ailenin üyeleri ve 3. dereceye kadar (3. derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,
  • 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununun 2. maddesinin tanımına uygun olarak üç kişinin çalıştığı işyerlerinde
  • Aile Ekonomisi hududu içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işlerinde
  • Çıraklar hakkında
  • Sporcular hakkında
  • Rehabilite edilenler hakkında

İş Hukukuna Hakim Olan İlkeler?

  1. İşçiyi koruma ilkesi güçlüye karşı zayıfın korunması anlayışıyla işverene karşı işçi korunma altına alınmıştır. Hem sosyal hem de ekonomik durumları itibariyle devlet tarafından işçiler kanuni güvenceye kavuşturulmuştur.
  2. İşçi yararına yorum yapma ilkesi uyarınca yeterince açık olmayan bir hükmün işçi lehine yorumlanması gerektiği kabul edilmiştir. Bu husus işçinin haksız olduğu durumlarda korunması anlamını taşımamaktadır.
  3. Eşit davranma ilkesi uyarınca iş ilişkisinde taraflar cinsiyet, dil, din, ırk, siyasi düşünce gibi hiçbir ayrıma tabi tutulamaz. Haklı sebepler olmadıkça çalışma süresinde işçiler arasında ayrımlar yapılamaz.

İş Hukukunun Kaynakları Nelerdir?

 İş hukuku hem ulusal hem de uluslararası olmak üzere çeşitli kaynaklara sahiptir.

  • Anayasa

Ulusal kaynakların başında anayasamız gelmektedir. Anayasamızın sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler başlığı altında iş hukukuna dair pek çok düzenleme yer almaktadır. Çalışma hürriyeti, sözleşme hürriyeti, dinlenme hakkı, sendika kurma hakkı, sosyal güvenlik hakkı gibi pek çok hak ve hürriyet anayasamızda güvence altına alınmıştır.

  • Kanunlar

İş Hukuku’nun uygulanmasında İş Kanunları’ndan sıklıkla yararlanılmaktadır. İş ilişkilerini genel olarak düzenleyen kanunların yanısıra bireysel iş ilişkilerini düzenleyen kanunlar da bulunmaktadır. bu bağlamda 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu bireysel iş ilişkilerini düzenlerken 036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu genel iş ilişkilerini düzenleyen kanunlardan birisidir. Belirtmek gerekir ki, İş Kanunu’nda boşluk olduğu takdirde Türk Borçlar Kanunu’ndan yararlanılır.

  • Uluslararası Sözleşmeler
  • Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri

Cumhurbaşkanı yürütme yetkisine ilişkin konularda kararname çıkarabilir. Bu bağlamda özellikle grev kararını erteleme kararı alma yetkisine sahiptir.

  • Yönetmelik ve Mahkeme Kararları
  • Bilimsel Görüşler
  • Toplu İş Sözleşmeleri

İşçi ve işverenler karşılıklı olarak ekonomik durumlarını ve çalışma koşullarını toplu iş sözleşmesi kapsamında düzenleyebilirler. Bu bir anayasal haktır. Buradaki en önemli kıstas kararlaştırılan çalışma hususlarının asgari şartların altına kalmaması gerektiğidir.

  • İş Sözleşmeleri

Sözleşme serbestisi ilkesi gereğince taraflar kendi aralarında iş sözleşmesi yapabilir. Ancak bu hususta bazı sınırlamalara uymaları gerekmektedir.

  • İşyerinin İç Yönetmeliği

Diğer Yazılar

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir

boşanma süreci

Boşanma Süreci Nasıl İşler?

Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi sürecidir. Bu süreç, çiftlerin karşılıklı anlaşma veya bir tarafın talebi üzerine başlatılabilir. Boşanma süreci şu adımlarla ilerler: 1.

Soru Sor

Son Blog Yazıları

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir