Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

ölünceye kadar bakma sözleşmesi

Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, genellikle kişilerin maddi olanaklarına rağmen tam anlamıyla güvende hissetmedikleri durumlar için yapılan anlaşmalardır. Bu sözleşmeler, özellikle hastalık veya yaşlılık dönemlerinde kişinin kendisine bakım ve ilgi gösterecek birilerine duyduğu ihtiyaç, sıcak bir aile ortamına kavuşma isteği gibi nedenlerle ortaya çıkar.

Bu sözleşme kapsamında, birey kendi mal varlığının tamamını veya bir kısmını, karşılığında bakım taahhüdünde bulunarak devredebilir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, miras hukuku ve borçlar hukuku olmak üzere iki temel kategoride gerçekleştirilebilir. Ancak söz konusu sözleşmenin sonucu, talih ve tesadüfe bağlı olarak şekillenir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Şekil Şartı

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerliliği için resmi bir şekil şartı bulunmaktadır ve bu şart, sözleşmenin miras sözleşmesi şeklinde yapılmasıdır. Eğer bu anlaşma, devlet tarafından tanınmış bir bakım kurumu tarafından, yetkili makamlarca belirlenen şartlara uygun bir şekilde gerçekleştirilmişse, geçerlilik için adi yazılı olması yeterlidir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Mirasçılara Geçer Mi?

Bakım borçlusunun ölümü durumunda, bakım ve gözetim edimi mirasçılara geçer. Ancak, bu sorumluluk mirasçılar tarafından 5 yıl süresince müteselsilen devam eder. Bu süre zarfında, bakım alacaklısına bir hak tanınmıştır. Bakım alacaklısı, mirasçılarla sözleşmeyi devam ettirmek istemezse, sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir ve bu hakkını kullanabilmek için 1 yıl içinde sözleşmeyi sonlandırabilir.

Eğer bakım alacaklısı ölürse, sözleşme otomatik olarak sona erer ve mirasçılar sözleşmeden kaynaklanan hak iddialarını ileri süremezler. Ancak, ölünceye kadar bakma sözleşmesi saklı pay ihlaline neden olmuş olabilir. Çünkü bakım alacaklısı, malvarlığında tasarrufta bulunarak, malvarlığının tamamını veya bir kısmını devretmiş olabilir. Bu durumda, bakım alacaklısının mirasçılarının saklı payları zarar görmüşse, tenkis davası açılabilir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İle Alınan Ev Satılabilir Mi?

Bakım sözleşmesi kapsamında elde edilen taşınmazın başka kişilere devriyle ilgili herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak, bu süreçte bakım alacaklısının kanuni ipotek hakkı devreye girebilir. Bakım alacaklısı, taşınmazın devrinden sonraki 3 aylık süre içinde, yazılı başvuru yaparak tapu kütüğüne ipotek hakkını tescil ettirebilir. Bu durumda, ev satılabilir; ancak bakım alacaklısı haklarını kaybetmez ve bu hakları üçüncü kişilere karşı da ileri sürebilir. Bu durumu göz önünde bulundurmak, taşınmazı satın alacak üçüncü kişilerin lehine olacaktır.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Kimler Yapabilir?

Ölünceye kadar bakım anlaşması yapmaya yetkili olan kişiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Sulh Hakimi,
  • Noterler,
  • Taşınmaz devri konusuyla ilgili olarak Tapu Memuru.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Bakım Borçlusu Kimdir?

Bakım borçlusu, kanun gereği hem gerçek kişi hem de tüzel kişi olabilir. Bakım ve gözetim görevini yerine getirme zorunluluğu ise sadece gerçek kişilere ait değildir. Dolayısıyla, bakım borçlusu olarak seçilen kişi, hem gerçek bir birey hem de kamu veya özel tüzel bir kişi olabilir. Bu durumda, bakım alacaklısına bu seçme hakkı tanınmış olacaktır.

Tüzel kişi olması, bakım borçlusunun sözleşme üzerinde herhangi bir etki yaratmaz. Özetle, bakım borçlusunun ve alacaklısının sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri aynı şekilde devam eder. Bakım ediminin içeriği değişmez ve sözleşme aynı şekilde devam eder.

Teorik olarak, sınırlı ehliyetsiz bir kişinin de bakım borçlusu olması mümkündür. Ancak pratikte, sınırlı ehliyetsiz bireylerin bakım borçlusu olarak seçildikleri durumlar nadirdir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde, bakım borçlusu birden fazla olabilir. Ancak taraflar arasında başka bir anlaşma yoksa, bu durumda bakım borçluları müteselsilen sorumlu olurlar, yani sorumlulukları ortaklaşa paylaşırlar.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Kaç Yıl Geçerli?

Ölene kadar bakma sözleşmesi, süre şartı ile sınırlı olmayan bir anlaşmadır ve bu sözleşme tesadüfe ve talih faktörlerine bağlıdır. Bakım alacaklısının yaşam süresini önceden tahmin etmek mümkün olmadığı için, bakım borçlusunun yerine getireceği edimin kapsamı ve süresi belirsizdir.

Sözleşmeyi sona erdiren durumlar şu şekildedir:

  • Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Bakım Alacaklısının Ölmesi,
  • İkale Sözleşmesi,
  • İrade Bozukluğu Sebebiyle Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İptali,
  • Fesih ve Dönme.

Bu durumlar, sözleşmenin doğasından kaynaklanan unsurlar veya taraflar arasında yapılan anlaşmalara dayanabilir. Bu sözleşme, taraflar arasında belirli bir süre boyunca devam etmek yerine, belirsizlik içinde devam eden bir anlaşma türüdür.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinde Tapu Devri Ne Zaman Olur?

Akdin tapuda gerçekleşmesi durumunda, sözleşmenin yapılması ile tapunun devri aynı anda gerçekleşir. Ayrıca, sözleşme noterde veya sulh hakimliğinde de yapılabilmektedir. Ancak, sözleşmenin yapılmasıyla birlikte mülkiyet hakkı kendiliğinden geçiş yapmaz. Taraflar, mülkiyet devri için tapu müdürlüğünde ayrı bir işlem yapmak zorundadır. Özellikle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı yer, devir işleminin ne zaman gerçekleşeceğini etkilemektedir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin İptali Mümkün Mü?

İncelenen birey, sözleşme gereğince üstlenilen borcu yerine getirmesi durumunda nafaka yükümlülüğünü karşılayamıyorsa, nafaka alacaklısı sözleşmenin iptalini talep etme hakkına sahiptir. Sözleşmenin iptali için dava açabilmek için, yoksulluk nafakası gibi yasal bir nafaka ödeme yükümlülüğü bulunmalıdır. Ayrıca, bakım alacaklısı, bakım borçlusuna devrettiği varlıklar nedeniyle kendi alacaklılarını zor durumda bırakırsa, bakılan kişinin alacaklıları da sözleşmenin iptalini isteme hakkına sahip olabilir. Bu bağlamda, alacaklılar, tasarrufun iptali davası açma yetkisine sahiptirler.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Üçüncü Kişiler Tarafından İptal Edilebilir Mi?

Bu sözleşme, üçüncü kişilerin haklarını ihlal etmiş olabilir ve bu durumda ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali için dava açılması gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu madde 615’e göre, “Bakım alacaklısı, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yüzünden kanuna göre nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme hakkını kaybediyorsa, bundan yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler”. Bu madde, nafaka alacaklısının hakkını korumak amacıyla yapılmış bir düzenlemeyi içermektedir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde, bakım alacaklısının malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması durumu söz konusudur. Bu durum, bakım alacaklısının alacaklılarını zor durumda bırakabilir. Bu nedenle kanun koyucu, alacaklıları korumak amacıyla bir dava imkanı sağlamıştır. Bakım alacaklısına karşı alacaklılar tarafından açılabilecek bu dava, tasarrufun iptali davasıdır.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine İlişkin Olarak Yasal Mirasçıların Dava Hakkı Ne Zaman Doğar?

Saklı paylı mirasçıların hakları muris ölmeden doğmayacağı için muris sağ iken yaptığı sözleşmelere ve girdiği borçlara müdahale edebilmeleri mümkün değildir. Ancak bakım alacaklısı öldükten sonra saklı paylı mirasçılar, ihlal edilen saklı payları oranında tenkis davası açabilir ve haklarının geri verilmesini isteyebilirler.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İçin Gereken Evraklar Nelerdir?

Gereken evrakların neler olduğu, sözleşmenin yapılacağı yere göre değişiklik gösterecektir.

Sözleşmenin Tapu Müdürlüğünde Düzenlenmesi Halinde Gereken Evraklar

  • Sözleşmeye konu devredilen taşınmaza ait tapu senedi
  • Sözleşmeye konu devredilen taşınmazın emlak beyan değerini gösterir belge (belediyeden alınmalı)
  • Sözleşmenin taraflarının kimlik belgeleri
  • İki tanığın kimlikleri (huzurda bulunmaları zorunludur)
  • Akdin taraflarına ait ikişer adet fotoğraf

Sözleşmenin Sulh Hakimliğinde Veya Noterde Düzenlenmesi Halinde Gereken Evraklar

  • Mevzuatta öngörülen şekil şartlarını sağlayan sözleşmenin aslı veya aslı gibidir onaylı örneği
  • Taraflardan bakım borçlusuna muharrer olarak verilmiş taşınmazı tescil etme yetkisi (devredilen malvarlığının taşınmaz olması durumunda)
  • Bakım borçlusuna taşınmazı tescil etme yetkisi verilmediyse bakım alacaklısının talebi veya buna dair mahkeme hükmü
  • Bakım borçlusuna ait fotoğraf
  • Devredilen malvarlığının taşınmaz olması durumunda taşınmazın emlak beyan değerini gösterir belge (belediyeden alınmalı)

Belirtmek gerekir ki, ölünceye kadar bakma sözleşmesi sağlık raporu talep etmez. Ancak, bakım alacaklısının çok yaşlı olduğu durumlar söz konusu olabilir. Bu durumda, kişinin temyiz kudretine haiz olduğunu belgeleyen bir sağlık raporu almak, kişilerin yararına olacaktır.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin İçeriğinde Neler Vardır?

İlk olarak, sözleşme taraflarının kimlik bilgileri belirlenir ve daha sonra sözleşmenin konusu detaylı bir şekilde yazılır. Bu aşamadan sonra, genellikle uygulamada sıkça karşılaşılan bir adım olarak, noter onayı alınır; ayrıca, sözleşmeye tanık bilgileri ve onayları da eklenir. Son adımda ise taraflar sözleşmeyi imzalar, bu süreçte tanık imzaları da dahil edilerek sözleşme tamamlanmış olur.

Ölünceye Kadar Bakma Akdi Örneği

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi örneği kişilere göre farklılık gösterecektir. Bu nedenle taslak bir örnek sözleşme vermek mümkün değildir. Ancak sözleşmenin genel hatlarından bahsetmek mümkündür. Şöyle ki;

  • Tarafların kimlik bilgileri ilk olarak yazılması gerekli ve elzem olan husustur.
  • Kimin bakım alacaklısı kimin bakım borçlusu olduğu açıkça belirtilecektir.
  • Sözleşmenin konusunda bir tarafın bakım ve gözetim borcu net olarak belirtilecektir.
  • Yine sözleşmenin konusunda diğer tarafın ise belirli bir malvarlığını devretme borcu belirtilecektir.
  • Taraflar söz alarak beyanlarını açıkça dile getiren açıklamalar yapacaklardır. Bunlar saklı payların ihlal edilmediğinden, temyiz kudretlerinin olduğundan vb. konularda beyanda bulunacaklardır.
  • Sözleşmenin özel hükümleri düzenlenecektir. Bu kısımda ayrıntılı birçok açıklama yer alacaktır. Böylece bakım yükümlüsünün ve bakım alacaklısının hakları ve borçları farklılık gösterecektir. Her sözleşme kapsamında borçlar ve haklar farklılık göstermektedir. Bu konuda her husus en ince ayrıntısına kadar düşünülerek kararlaştırılmalıdır.  Zira aksi bir durumun her iki taraf bakımından hak kayıplarına yol açacağı açıktır.
  • Tanık beyanları da ölünceye kadar bakma sözleşmesinin önemli unsurlarındandır. Bu sözleşmeye şekil şartı getirilmiştir. Ölene kadar bakma akdi miras sözleşmesi şeklinde yapılmalıdır. Yani resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmelidir. Kısacası bu sözleşme resmi memur ve iki tanık huzurunda yapılmalıdır.

Kanun Hükümleri

Türk Borçlar Kanunu

MADDE 611- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.

Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.

MADDE 612- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz.

Sözleşme, Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir.

MADDE 613- Bakım borçlusuna bir taşınmazını devretmiş olan bakım alacaklısı, haklarını güvence altına almak üzere, bu taşınmaz üzerinde satıcı gibi yasal ipotek hakkına sahiptir.

MADDE 614- Bakım alacaklısı, sözleşmenin kurulmasıyla bakım borçlusunun aile topluluğuna katılmış olur. Bakım borçlusu, almış olduğu malların değerine ve bakım alacaklısının daha önce sahip olduğu sosyal durumuna göre hakkaniyetin gerektirdiği edimleri, bakım alacaklısına ifa etmekle yükümlüdür.

Bakım borçlusu, bakım alacaklısına özellikle uygun gıda ve konut sağlamak, hastalığında gerekli özenle bakmak ve onu tedavi ettirmek zorundadır.

Kabul ettikleri kişilere ölünceye kadar bakma amacıyla kurulmuş olan kurumların bakım borcunun kapsamı ve ifası, kendilerince hazırlanarak yetkili makamların onayından geçen genel düzenlemelerle belirlenir. Bu düzenlemeler, sözleşmenin içeriğinden sayılır.

MADDE 615- Bakım alacaklısı, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yüzünden kanuna göre nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme imkânını kaybediyorsa, bundan yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler.

Hâkim, sözleşmenin iptali yerine, bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup edilmek üzere, bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka ödemesine karar verebilir.

Mirasçıların tenkis ve alacaklıların iptal davası açma hakları saklıdır.

MADDE 616- Tarafların edimleri arasında önemli ölçüde oransızlık bulunur ve fazla alan taraf kendisine bağışta bulunulma amacı güdüldüğünü ispat edemezse diğer taraf, altı ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, sözleşmeyi her zaman feshedebilir. Bu oransızlığın tespitinde, ilgili sosyal güvenlik kurumunca, bakım borçlusuna verilenin değerine denk düşen anapara değeri ile bağlanacak irat arasındaki fark esas alınır.

Sözleşmenin sona erdirilmesi anına kadar geçen sürede ifa edilmiş edimler, anapara ve faiziyle birlikte değerlendirilerek, denkleştirme sonucunda alacaklı çıkan tarafa geri verilir.

MADDE 617- Sözleşmeden doğan borçlara aykırı davranılması sebebiyle sözleşmenin devamı çekilmez hâle gelir veya başkaca önemli sebepler sözleşmenin devamını imkânsız hâle getirir ya da aşırı ölçüde güçleştirirse, taraflardan her biri sözleşmeyi önel vermeksizin feshedebilir. Sözleşme bu sebeplerden birine dayanılarak feshedildiği takdirde kusurlu taraf, aldığı şeyi geri verir ve kusursuz tarafa, bu yüzden uğradığı zarara karşılık uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olur.

Hâkim, sözleşmenin önel verilmeksizin feshini yerinde bulabileceği gibi, taraflardan birinin istemiyle veya kendiliğinden, aile topluluğu içinde yaşamalarına son vererek, bakım alacaklısına ömür boyu gelir bağlayabilir.

MADDE 618- Bakım borçlusu ölürse bakım alacaklısı, bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. Bu durumda bakım alacaklısı, bakım borçlusunun iflası hâlinde, iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir paranın kendisine ödenmesini, bakım borçlusunun mirasçılarından isteyebilir.

MADDE 619- Bakım alacaklısı, hakkını başkasına devredemez.

Bakım borçlusunun iflası hâlinde bakım alacaklısı, borçlunun ödemekle yükümlü olduğu dönemsel gelirin elde edilebilmesi için ilgili sosyal güvenlik kurumunca ödenmesi gereken anapara değerine eşit bir parayı, iflas masasına alacak kaydettirme hakkını elde eder.

Bakım alacaklısı, bu alacağını karşılamak üzere, üçüncü kişilerce borçluya karşı yürütülmekte olan hacze katılabilir.

Türk Medeni Kanunu

Madde 532- Resmî vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir.

Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir.

Madde 533- Miras bırakan, arzularını resmî memura bildirir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için miras bırakana verir.

Vasiyetname, mirasbırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar.

Madde 534- Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra miras bırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder.

Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.

Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir.

Madde 535- Miras bırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine miras bırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.

Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.

Madde 536- Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar.

Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.

Madde 537- Resmî vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.

Diğer Yazılar

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir

boşanma süreci

Boşanma Süreci Nasıl İşler?

Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi sürecidir. Bu süreç, çiftlerin karşılıklı anlaşma veya bir tarafın talebi üzerine başlatılabilir. Boşanma süreci şu adımlarla ilerler: 1.

Soru Sor

Son Blog Yazıları

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir