Bir boşanma davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, “Sen ancak benim paramla varsın, ben yoksam hiçsin” ifadesinin eşini aşağılamak anlamına geldiğine ve haklı boşanma sebebi olduğuna hükmetti.
Bir süredir geçimsizlik yaşayan çift, karşılıklı boşanma davası açtı. Aile Mahkemesi, erkeğin davasını kabul etti. Davalı – karşı davacının kararı temyiz etmesiyle devreye giren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
Eşi aşağılamanın boşanma sebebi olduğuna dikkat çekilen kararda şu ifadelere yer verildi:
“Davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, davalı-karşı davacı erkek karşı davasıyla zina hukuki sebebine dayalı boşanma istemiştir. Mahkemece davacı-karşı davalı kadının davasının reddine, davalı-karşı davacı erkeğin ise boşanma talebinin kabulüyle tarafların boşanmalarına karar vermiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeğin eşini ‘Sen ancak benim paramla varsın, sen ben yoksam hiçsin’ diyerek aşağıladığı ve eşine yönelik süregelen fiziksel şiddetinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-karşı davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ispatlandığının kabulü gerekir. O halde davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”
Boşanma Davası
Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya