Yıllık İzin Hakları

Yıllık izin hakkı anayasamızda hüküm altına alındığı üzere dinlenmek her çalışanın en doğal hakkıdır. Yıllık izin hakkıyla işçilere ruhen ve bedenen bir süreliğine işe ara verip daha verimli bir şekilde işe geri dönmesi amaçlanır.  İş Kanunu’nda işçilere bir tam yıl çalışmalarına karşılık olarak yıllık ücretli izin hakkı öngörülmüştür. İşçiler bu süre zarfınca hem dinlenir hem de maaşlarını almaya devam ederler.

Senelik (Yıllık) İzin Nedir?

Senelik izin hukuken işçilere tanınmış önemli bir işçilik hakkıdır. İşçinin en az 1 yıl çalışmış olması kaydıyla yıllık izin kullanmaları sağlanır. Bu haktan vazgeçilemez, feragat edilemez. Yıllık izin hakkı bir yıldan az çalışmış işçiler ve mevsimlik işçiler bu haktan yararlanamamaktadır. Yıllık izin hakkı işçilerin dinlenebilmeleri için belli bir süreliğine çalışma yükümlülüklerinden kurtulmalarına imkan veren önemli bir işçilik hakkıdır. İşçinin bu süre zarfınca bedensel ve ruhsal yorgunluğunun giderilmesi amaçlanır.

Senelik İzin Hakkı Kazanma Yolları

Her işçi senelik izin hakkını kullanamayabilir. Senelik izin hakkı birtakım koşulların varlığına bağlıdır.

  • İşçi iş sözleşmesine bağlı olarak veya İş Kanunu kapsamında çalışıyor olmalıdır.
  • İşçi işyerinde en az 1 yıl çalışmış olmalıdır.

Asgari hizmet süresi 1 yıldır. Sürenin başlangıç tarihi işe fiilen başlama gününden itibaren başlar. Bu bağlamda işçi aynı işverene ait farklı işyerlerinde çalışmış ise bu işyerlerinde çalıştığı süreler de hesaba katılır.

  • İşçi, sürekli bir işte çalışıyor olmalıdır.

En az 30 iş günü süren işler sürekli iş olarak adlandırılmaktadır. Yıllık izin hakkından yararlanmak için işçinin çalıştığı işin sürekli nitelikte olması gerekmektedir. Bu bağlamda işin mevsimlik veya kampanya işlerinden olmaması gerekmektedir. 

İşçi Yıllık İzin Uygulaması

İşveren kural olarak işçisini yıllık ücretli izini kullandırmaya ve işçi de bu hakkı kullanmakla mükelleftir. Bu husus kanuni bir zorunluluktur. Bir başka deyişle yıllık ücretli izin hakkını kullanmak ve kullandırtmak yasal bir zorunluluktur. İşçi kural olarak dinlenme hakkından feragat edemez veya bir başkasına devredemez. Bu hak kişisel bir hak olarak işçinin kendisine aittir. İzin hakkı kural olarak ücret hakkına dönüştürülemez. İşçi ne kendi isteğiyle ne de işverenin talebiyle dinlenme hakkından vazgeçip bunun yerine para almayı seçemez.

Belirtmek gerekir ki, işçi bu süre zarfınca başka bir işte de çalışamaz. Aksi takdirde işveren tarafından ödenen yıllık izin ücreti işçiden geri alınabilir.

Yıllık İzin Süreleri

Yıllık izin süreleri işçinin yaşına ve kıdemine göre değişiklik arz etmektedir.

  • Kıdemi 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olan işçiler 14 gün,
  • 5 yıldan fazla 15 yıldan kıdem sahibi olan işçiler ise 20 gün,
  • 15 yıl (dahil) ve daha fazla kıdem sahibi işçiler ise 26 günden az olmamak kaydıyla ücretli izin haklarından yararlanırlar.
  • Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.
  • 18 yaşından küçük işçiler ve 50 ve üzeri yaştaki işçiler ise en az 20 gün ücretli yıllık izin yapmaları gerekmektedir.

Yıllık ücretli izin süresi kural olarak işveren tarafından tek taraflı olarak bölünemez. İşçinin hak sahibi olduğu ücretli izin süresi sürekli olarak kullanılmalıdır. Ancak işçinin onayı ve rızası ile ücretli yıllık izin süresi en çok üç bölüme ayrılabilir ve her bölümü 10 günden aşağı olmamak kaydıyla bölünerek kullanılabilir. İşveren tek taraflı olarak bu süreyi kendiliğinden bölemez, işçiyle anlaşması şarttır.

Kanun koyucu işverenin işçisine yıl içinde verdiği ücretli ve ücretsiz izinlerle dinlenme ve hastalık izinlerini işçinin ücretli yıllık izin süresinden kesemeyeceğini hüküm altına almıştır. Bu hükmün konulmasının amacı işçinin sürekli ve bölünme olmadan dinlenmesini sağlamaktadır. İşçinin rızası olsa dahi bu kesinti işçinin yıllık izin hakkı üzerinde etki doğurmayacaktır. 

İşçinin yıllık iznini ne zaman kullanacağı da önemli bir husustur. Bu bağlamda işçinin rahat edeceği bir mevsim seçilmesi gerekmektedir. Bu zamanı belirleme yetkisi işverene aittir. İşçinin kural olarak kendiliğinden kendi istediği zaman diliminde izne çıkması hukuken mümkün değildir. İşçi, işverenin onayını almaksızın yıllık izne çıkarsa işveren iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkına sahip olur. İşveren yıllık iznin zamanını belirlerken işin özelliğini de dikkate alarak belirleme yapar.

Yıllık İzin Ücreti

Kural olarak ücret her ne kadar yapılan bir iş karşılığında ödense de kimi durumlarda bir iş yapılmaksızın da işçiye ücret ödenir. Yıllık izin ücreti ise buna örnek teşkil etmektedir. Bu nedenle, işçinin yıllık izin süresini verimli geçirebilmesi için gelir kaybına uğramamış olması önem arz etmektedir.

Yıllık İzin Ödemesi

İşveren, yıllık izne çıkacak olan işçisine yıllık izin dönemine tekabül eden ücreti işçi izne çıkmadan öder. Bu ödeme peşin veya avans olarak yapılır. Ücret hesaplaması günlük ücrete göre hesaplanır. İşçinin bir günlük ücreti tespit edilir. Günlük ücret belirlenirken, çıplak ücret baz alınır. Bir başka deyişle günlük ücret bulunurken işçinin aldığı primler, sosyal yardımlar ücretin tespitinde gözetilmez. Uygulamada ne yazık ki işverenlerin işçilerine yıllık izin ücretlerini geç ödediği ya da hiç ödemediği gözlemlenmektedir. Kimi zaman işçiler bu haklarını elde edebilmek için hukuki süreç başlatmak zorunda kalmaktadırlar. Ayrıntılı bilgi için işçi avukatlarına danışınız.

Yıllık İzin Ücreti Zaman Aşımı

Yıllık ücretli izinlerin kullandırılması esas olmakla beraber çeşitli nedenlerle çalışanların izinleri birikmektedir. Bu gibi durumlarda yıllar içinde birikmiş izin alacakları kullandırılarak eritilemiyorsa, iş sözleşmesinin son bulduğu tarihte işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden ödenir. İzin ücretine ilişkin beş yıllık zaman aşımı süresi iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

Yıllık ücretli izinlerin kullandırılması esas olmakla beraber çeşitli nedenlerle çalışanların izinleri birikmektedir. Bu gibi durumlarda yıllar içinde birikmiş izin alacakları kullandırılarak eritilemiyorsa, iş sözleşmesinin son bulduğu tarihte işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden ödenir. İzin ücretine ilişkin beş yıllık zaman aşımı süresi iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

Yıllık İzin Ücreti Davası ve Görevli Mahkeme

Yıllık izin ücreti, bir işçilik alacağı olduğundan, bu konuda yaşanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Bir işçi, yıllık izin ücretini almak için hak kazandığında, işveren tarafından ödenmemesi veya kısmi ödenmesi durumunda, dava açmak için arabuluculuk faaliyeti sonrası iş mahkemelerine başvurmak gerekmektedir. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığını belirten tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.

İşçinin yıllık izin ücreti alacağına ilişkin iş mahkemelerinde açılacak davalar için yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerine bağlı olan mahkeme veya işin/işlemin gerçekleştiği yer mahkemesidir.

Yıllık İzin Ücreti Hesaplama

İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her çalışana, ilgili çalışanın izne başlamadan önce yıllık izin dönemine ilişkin ücretini peşin olarak ödemek veya avans olarak vermekle yükümlüdür. Yıllık izin ücreti, çalışanın çıplak ücreti üzerinden hesaplanır ve peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Örneğin, İş Kanunu’na göre bir iş yerinde 18 ay boyunca çalışan bir çalışanın kıdemi 2 yılı doldurmadığı için 1 yıl olarak kabul edilir. Bu durumda işçinin izin süresi 14 gün olarak belirlenir. Örnek olarak, günlük temel ücreti 200 TL olan bir işçiye 14 * 200 = 2.800 TL yıllık izin ücreti ödenmelidir. Ancak bu tutardan gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri yapıldıktan sonra net tutar işçiye ödenir.

İş Kanunu’nun 59. maddesine göre, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda, çalışanın hak kazandığı ancak kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücret, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Eğer çalışan, iş sözleşmesi devam ederken hak ettiği yıllık izni kullanmamışsa, sözleşme sona erdikten sonra izin kullanma imkanı olmadığından çalışanın yıllık izin hakkı bir işçilik alacağı haline gelir. Bu durumda, yıllık izne karşılık gelen ücreti çalışana veya ölüm durumunda mirasçılara ödenir.

Yıllık Ücretli İzne Hak Kazanma Şartları Nelerdir?

İş Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, bir çalışanın yıllık izin ücretine hak kazanabilmesi için, işyerinde işe başladığı tarihten itibaren (deneme süresi de dahil olmak üzere) en az bir yıl çalışmış olması gerekmektedir. Bu bir yıllık süre, işçinin işe başlama tarihinden itibaren başlar ve iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmaması yıllık izin ücreti hak etme açısından bir öneme sahip değildir. İş sözleşmesi, belirli bir süre için yapılmış olsa da, işçi belirli şartları yerine getirdiğinde yıllık izin ücretine hak kazanır.

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde, sözleşme ihbar süreleri tamamlandıktan sonra sona erdiği için bu süreler, yıllık izin ücreti hak etme süresine dahil edilir.

Yıllık İzin Ücretinde Faiz

İşveren, her çalışanın kullandığı yıllık ücretli izin için, ilgili işçinin izne başlamadan önce yıllık izin dönemine ilişkin ücretini peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır. Eğer işçinin yıllık izin ücreti izne başlamadan önce ödenmezse, yapılmayan ödeme için gecikme faizi uygulanır. İş Kanunu’nun 34. maddesinde, ‘Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.’ hükmü yer almaktadır. Bu nedenle, işçinin hak ettiği yıllık izin ücreti ödenmezse, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları hesaplanarak uygulanır.

Kullanılmayan Yıllık İzin Ücreti Nasıl Hesaplanır?

Kullanılmayan yıllık izin ücreti, çalışanın son günlük brüt ücreti ile kullanılmayan yıllık izin gün sayısının çarpılmasıyla hesaplanır. Elde edilen ücret üzerinden damga vergisi, gelir vergisi ve SGK payı gibi kesintiler yapılır.

Yıllık İzin Ücreti Bordroda Nasıl Gösterilir?

İşçinin yıllık izin ücreti, işçinin puantajında yer alan ek kazanç bölümüne eklenerek hesaplanabilir. Bu şekilde, bordro hesaplaması yapılırken yıllık izin ücreti, ek kazanç karşılığı olarak gün olarak belirtilir ve ilgili alana eklenir.

İşçi, İstediği Zaman Yıllık İznini Kullanabilir Mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 60. maddesine göre, yıllık ücretli izinlerin hangi dönemlerde kullanılacağı, izinlerin nasıl ve kimler tarafından verileceği veya sıraya bağlı tutulacağı, yıllık iznin faydalı olabilmesi için işveren tarafından alınması gereken tedbirler ve izinlerin kullanılması konularında usuller ve işveren tarafından tutulması zorunlu kayıtların şekli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

Bu çerçevede, yıllık izin talebi, yönetmelik gereği izne ayrılma tarihinden 1 ay önce yapılmalıdır. İşveren, yönetim hakkı kapsamında izin tarihini belirler. İşçi, yıllık izni sadece talepte bulunarak onaylanmadan kullanamaz. İşçi, yasal süreler ve usullere uygun şekilde yıllık izin kullanımı için başvuruda bulunsa bile, işveren tarafından uzun süre çeşitli bahanelerle izin verilmemesi veya talebe rağmen izin verilmemesi durumunda, işçi haklı olarak iş sözleşmesini sona erdirebilir.

İşverenin Toplu İzin Kullandırma Hakkı Var Mıdır?

İşveren veya işveren vekili Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde, işçilerin tümünü veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulayabilir.

İşçi, Yıllık İzin Kullanırken İşe Çağırılabilir Mi?

Her ne kadar yıllık izin kullanma tarihi işverenin yönetim hakkı kapsamında belirlense de, işçinin kendi isteği dışında işe çağrılması yıllık izin döneminde mümkün değildir.

Yıllık İzinler Kullanılmadığında İzin Hakkı Sona Erer Mi?

Kullanılmayan izin süreleri biriktirilir ve iş sözleşmesi devam ederken kullandırılması gerekmektedir. Aksi takdirde, iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte bu kullanılmayan izinler alacak olarak talep edilebilir. Bu durumda feshin haklı ya da haksız olması önemli değildir.

Yıllık İzinlerin Kullanıldığının İşveren Tarafından Nasıl İspatlanabileceği?

Yıllık iznin kullanıldığının ispatı için yazılı olarak imzalı bordrolar, izin defteri veya benzer bir belge kullanılabilir. İşveren, iznin kullanıldığına dair tanık dinletme gibi yöntemlerle ispat yapamaz. İspat yükümlülüğü işçiye ait değildir.

İş Sözleşmesi Devam Ederken Yıllık İzin Ücreti Talep Edilebilir Mi?

Yıllık izin ücreti, iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte talep edilebilir hale gelir. İş sözleşmesi devam ederken işçi, yıllık izin ücretini talep edemez.

İş Sözleşmesi Devam Ederken Yapılan Ödeme İle Yıllık İzin Hakkı Ortadan Kaldırılabilir Mi?

İşçinin çalışırken izne çıkmadan yapılan ödemelerle yıllık izin hakkı ortadan kaldırılamaz. Bu nedenle, ücret alınsa bile işçi, iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte yıllık izin ücretini talep edebilir.

İşçinin Mazeret İzni Yıllık İzinden Sayılır Mı?

İş Kanunu’nun 56. maddesi, işveren tarafından yıl boyunca verilen diğer ücretli ve ücretsiz izinlerin veya dinlenme ve hastalık izinlerinin yıllık izne mahsup edilemeyeceğini belirtmektedir. Mazeret izinleri ise işçilere kanun gereği verilmesi gereken ücretli izinler arasında yer alır. İş kanununda her iki izin de ayrı ayrı düzenlenmiştir ve mazeret izninin yıllık izne dahil edilmesi mümkün değildir.

İşçi Yıllık İzinde İken Mazeret İzni Alabilir Mi?

İşçi yıllık izindeyken mazeret izni almasını gerektiren bir olay gerçekleştiğinde, kanunda belirtilen sürede mazeret izni derhal verilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir durum vardır: Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında, izin süresine rastlayan ulusal bayramlar, hafta tatilleri ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Bununla birlikte, mazeret izni İş Kanunu’nda sadece gün olarak belirlendiği için, izin günü sayısının hesabında tatil günlerine rastlayan dönemlerde izne dahil edilir.

Yıllık İzin Ücreti Davası ve Görevli Mahkeme

Yıllık izin ücreti, bir işçilik alacağı olduğundan, bu konuda yaşanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Bir işçi, yıllık izin ücretini almak için hak kazandığında, işveren tarafından ödenmemesi veya kısmi ödenmesi durumunda, dava açmak için arabuluculuk faaliyeti sonrası iş mahkemelerine başvurmak gerekmektedir. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığını belirten tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.

İşçinin yıllık izin ücreti alacağına ilişkin iş mahkemelerinde açılacak davalar için yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim

Diğer Yazılar

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir

boşanma süreci

Boşanma Süreci Nasıl İşler?

Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi sürecidir. Bu süreç, çiftlerin karşılıklı anlaşma veya bir tarafın talebi üzerine başlatılabilir. Boşanma süreci şu adımlarla ilerler: 1.

Soru Sor

Son Blog Yazıları

boşanma davası süreci

Boşanma Davası

Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ülkemizde giderek daha sık rastlanan bu durum, yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinin bir veya

nafaka

Nafaka Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir deneyim olabilir. Bu süreçte öne çıkan konulardan biri de nafakanın belirlenmesidir. Nafaka, boşanma

boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından, evlilik süresince edinilmiş olan malların eşit şekilde paylaşılmasını esas alır. Bu süreç, boşanma davasıyla birlikte başlatılamaz; ayrı bir